Kurban terkedilmesi günahkâr kılacak farz bir görev midir?

Sevgili Peygamberimiz, kurban kesmenin Kur'ânî bir şükür yolu olduğunu pekiştirmek için, umreleri ve Veda haclarında kurban kestiği gibi, Medine'ye hicretinin ikinci yılından itibaren her yıl Kurban Bayramı günlerinde kurban kesmiş ve kurban kesmenin pek hayırlı bir ibadet olduğu beyanla bu ibadete yönlendirmiş ve yüreklendirmiştir.

-Allah şanını ve bağlılarını artırsın- O, şöyle buyurur:

"İnsan, kurban bayramı günlerinde Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir amel-ibadet yapmadı(ve de yapamaz).

Çok iyi biliniz ki Kurbanlarınızın kanı yere düşmedenkurban ibadetiniz Allah (katında varacağı) mekâna yükselir. "

Allah'ın verdiği nimetlerde O'nun adını anmak ve O'na şükredici kul olmak için ibadet kılınmış olsa da İslâm, kurban kesmeyi, namaz ve hac gibi farz bir görev kılmamıştır.

Yalnızca İmam-ı Azam Ebu Hanife ve O'nun izini takip eden İslâm alimleri, nisab ölçüsünde mali imkâna sahip olanlar için kurban kesmenin vacip bir görev olduğunu, kesmemenin günahkâr kılacağını söylemişlerdir.

(Nisab mikdarı, aslî ihtiyaçların dışında örneğin 85 gram altın veya bu değerde para veya ticaret malıdır. Kurbanda nisab kırk koyun veya keçi alabilecek mikdar olarak da belirlenebilir. )